GYİAD - Moral Partners Hukuk Raporu XVI: Takip İşlemleri Hakkında Alınan Tedbir Kararlarına İlişkin Özet Değerlendirme
Bu kapsamda; 22 Mart 2020 tarihinden 30 Nisan 2020 tarihine kadar, nafaka alacaklarına ilişkin icra takip işlemleri hariç olmak üzere, yurt genelinde tüm icra ve iflas işlemlerinin durdurulmasına, yeni işlem alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir.
Karar uygulamaya ilişkin açıklama ve detayları içermediğinden, oluşabilecek sorunların önüne geçilmesi ve uygulamada birlik sağlanması adına 24 Mart 2020 tarihinde Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından 86420598-296/2543 sayılı bir Genelge (“Genelge”) yayımlanmıştır.
Genelge ile birlikte;
1. Ülke genelinde açılmış bulunan nafaka alacakları hariç tüm icra ve iflas takipleri durdurulduğundan bu konuda takiplerin durdurulmasına ilişkin ayrıca durma kararı alınmasına gerek olmayacağı,
İlgili madde, tüm icra ve iflas takip işlemlerinin durdurulmasına ilişkin hüküm ihtiva etmektedir. Bu kapsamda, icra müdürlükleri tarafından ayrıca bir durma kararı verilmesine gerek bulunmamaksızın nafaka alacakları haricindeki tüm icra ve iflas işlemleri 30 Nisan 2020 tarihine kadar kendiliğinden durmuştur.
2. Nafaka alacaklarına ilişkin takipler istisna tutulduğundan bu husustaki açılmış olan takiplerin devam edeceği, reddiyat ve tahsilat işlemlerinin yapılması gerektiği, durma süresi içerisinde yeni nafaka takiplerinin de açılabileceği,
Aile hukukunun koruyucu etkisi kapsamında, olası bir mağduriyetin önüne geçmek adına Karar ile durdurulmasına karar verilen icra ve iflas işlemleri haricinde tutulan nafaka alacakları yönünden yeni takip açılabilecek, takip işlemlerine devam edilebilecek, reddiyat ve tahsilat işlemleri de gerçekleştirilebilecektir.
3. Nafakaya ilişkin ilamların durma süresi içerisinde takip konusu yapılabileceği, ancak aynı ilamla nafakadan ayrı olarak hükmedilen alacakların ilamın bölünememesi nedeniyle takibe konulması durumunda işlemlere sadece nafaka alacakları yönünden devam edileceği,
İlgili madde uyarınca, ilama dayalı nafaka alacaklarına ilişkin olarak icra takibi başlatılabilecektir. Düzenlenen bir ilamda hükmedilen nafaka alacağı, ilamda nafaka dışında hükümler yer alsa bile (maddi, manevi tazminat vb.) icra takibine konu edilebilecek, ancak icra işlemlerine yalnızca nafaka alacağı kalemi yönünden devam edilebilecektir.
4. Takiplerin durdurulması kapsamında çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki tesisine ilişkin taleplerin duracağı, ancak mahkemeler tarafından verilen ihtiyati tedbir kararlarının infazına devam edilebileceği,
İlgili madde, çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin olarak yeni bir talepte bulunulamayacağını, 22 Mart 2020 tarihinden önce verilmiş çocuk teslimine ilişkin tedbir kararlarının ise infazına devam edileceğini düzenlemektedir.
5. İcra dairelerine yapılan ödemeler kabul edilerek, dosya kapsamına göre sıra cetveli yapılmasını gerektirmeyen ve borçlu ya da üçüncü kişilerin haklarının ihlal edilmeyeceğinin anlaşıldığı durumlarda paraların alacaklılara ödenebileceği, dosya borcunun ödenmesi halinde veya alacaklı vekili talebi ile haciz ve yakalama şerhlerinin kaldırılabileceği, dosya kapama işlemlerinin öncelikle ve ivedilikle yapılabileceği,
İlgili madde, her ne kadar icra takip işlemlerine devam etmek mümkün değilse de dosya borçlarının ödenmesine ve alacaklının alacağını tahsil etmesine herhangi bir engel bulunmadığını düzenlemektedir. Dolayısıyla şirketlere, üçüncü şahıs olarak gönderilen 89/1 Haciz İhbarnameleri ve Maaş Haciz Müzekkereleri bu madde kapsamında düşünülmeli ve bir yaptırımla karşı karşıya kalmamak adına, dosya kapsamında alacak mevcut ise anılan dosya ödemelerinin süresinde yapılması, gelen haciz ihbarnamelerine ve haciz müzekkerelerine cevap verilmesi gerekmektedir.
Benzer şekilde dosyalarda ödeme yapılmasının istenmesi halinde bu ödemelere engel olmamak adına, dosya borcunun ödenmesi halinde mevcut hacizlerin ve yakalamaların kaldırılabileceği düzenlenmektedir. Bu kapsamda örneğin; dosya borcu haricen tahsil edildiğinde bu bildirim icra dosyasına yapılabilecek, haricen tahsil bildirimi yapmaksızın dosyadan feragat edilebilecek ve dosyaya ödeme yapılabilecek, akabinde ise mevcut hacizler ve yakalamalar kaldırılabilecektir.
6. Durdurma kararı öncesinde ihalesi yapılıp kesinleşen ihalelerin tescil işlemlerinin yapılabileceği, teslim işlemlerinin yapılmasının ise tedbirlere ve durdurma kararının amacına aykırılık oluşturmayacak şekilde icra müdürlüklerince takdir edilebileceği,
İlgili madde, 22 Mart 2020 tarihinden önce ihalesi gerçekleşen satış işlemlerinin yapılacağını düzenlemektedir. Taşınır mallara ilişkin teslim işlemlerinin yapılması hususundaki takdir ise icra müdürlüklerinde olacaktır.
7. Durdurma kararı öncesine açılmış bulunan takipler de dahil olmak üzere durdurma kararı süresince ödeme ve icra emri gönderilemeyeceği,
İlgili madde, 22 Mart 2020 tarihinden önce açılan icra takipleri de dahil olmak üzere, tüm ilamlı ve ilamsız takip dosyalarından borçlulara ödeme emri ya da icra emri gönderilemeyeceğini düzenlemektedir.
Bu düzenleme sebebiyle 22 Mart 2020 ile 30 Nisan 2020 tarihleri arasında yeni icra takibi (nafaka alacakları hariç) başlatılamayacağı gibi daha önce takip başlatılan dosyalardan da borçlulara ödeme emri ya da icra emri gönderilemeyecektir.
8. Durdurma kararı ile tüm taraf ve takip işlemleri durdurulduğundan itiraz ve taleplerin alınmayacağı,
İlgili madde, yukarıda da anıldığı üzere Karar ile birlikte ülke genelinde tüm icra ve iflas ve iflas işlemlerinin (nafaka alacakları hariç) durdurulmasına karar verildiğinden takibin devamına ya da takip konusu herhangi bir işleme ilişkin olarak talepte ve itirazda bulunulmasının mümkün olmadığını açıkça düzenlemektedir.
22 Mart 2020 tarihinden önce tebliğ alınmış ve yasal süresi içerisinde itiraz edilmesi gereken ödeme emirlerine ilişkin olarak; Karar uyarınca süreler işlemeyeceğinden ayrıca bir itiraz dilekçesi sunulmasına gerek bulunmamaktadır.
9. Durdurma kararı öncesinde veya durdurma kararı süresi içinde verilen ihtiyati haciz kararlarının icrası ve infazı durdurulmuş olduğundan icra dairesince infaz edilemeyeceği,
İlgili madde, Karar öncesinde veya durma süresi içerisinde verilen ihtiyati haciz kararlarının da icra ve infaz edilmesinin mümkün olmayacağını düzenlemektedir.
10. İcra ve iflas daireleri tarafından satış günü verilerek ilan edilmiş mal ve haklara ilişkin elektronik veya fiziki arttırmanın günlerinin durdurma tarihleri içinde kalması hallerinde, durdurma kararının bitiminden itibaren yeni satış günü verileceği, bu durumda satış ilanının Kanun’un 114. maddesinin ikinci fıkrasındaki ilkeler doğrultusunda tarafların menfaatleri gözetilerek en az masrafla katılımcı sayısını en çok arttıracak vasıta ile ilanın yapılmasının uygun olacağı, daha önce masrafı verilip ilan yapılmış olması nazara alınarak alacaklı ve borçluya ek masraf yüklemeyecek şekilde ilanın yapılmasına özen gösterilerek, durma kararı nedeni ile satış işlemleri gerçekleşmeyen mal ve haklar yönünden durma sürecinden sonra yapılacak ilanların UYAP İcra Malları e-Satış Portalı’nda yapılmasının uygun olacağı,
22 Mart 2020 tarihinden önce ilan edilmiş satış günlerine ilişkin olarak, artırma günlerinin 22 Mart 2020 – 30 Nisan 2020 tarihleri arasında kalması durumunda icra ve iflas daireleri tarafından durdurma kararı neticesinde yeni bir satış günü belirlenecektir. Bununla beraber satış ilanı ve katılımcı sayısını artıracak işlemler taraflara en az masraf getirecek şekilde uygulanacaktır.
11. Durdurma kararı süresince icra ve iflas takipleri ile takip hukukuna ilişkin sürelerin durma süresi bitimine kadar işlemeyeceği,
İlgili madde, Karar ile paralel bir şekilde ve herhangi bir hak kaybı yaşanmasının önüne geçmek amacıyla, icra ve iflas takiplerine ilişkin tüm işlemler ile birlikte işlem, talep, itiraz vb. icrai sürelerin 30 Nisan 2020 tarihine kadar işlemeyeceğini düzenlemektedir.
12. 22 Mart 2020 tarih ve 31076 sayılı 1. Mükerrer Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı’nın 2020/4 sayılı “COVID-19 Kapsamında Kamu Çalışanlarına Yönelik İlave Tedbirler” konulu genelgesi uyarınca icra müdürlüklerindeki personel sayısının mevcut iş durumu da dikkate alınarak asgari seviyede personel bulundurulmasına özen gösterilmesinin uygun olacağı,
İlgili madde, yaşanan süreçte adliyelerde işlem yapacak olan personel sayısının sınırlı sayıda tutulması gerektiğini düzenlemektedir. Zira Türkiye çapındaki çeşitli adliyeler nezdinde yapmış olduğumuz gözlemler neticesinde, icra ve iflas müdürlüklerine fiziken girişlerin ve dosyalara erişimin kısıtlandığı tespit edilmiştir.